Antioksidanlar vücudumuzun doğal savaşçılarıdırlar. Vücutta kalan hormon, kimyasal madde, tıbbi ilaç kalıntılarının ve aldığımız besinlerin oksidasyonu sonucu zararlı toksinler oluşur. Yaş ilerledikçe vücut daha fazla toksin üretirken, daha az antioksidan üretir. Bu nedenle dışarıdan doğal antioksidanlar almalıyız.
Antioksidanların faydaları
Antioksidanlar, canlı hücrelere yapışmış olan toksinlerle savaşarak ölü hücreler oluşmasını engeller. Böylece ölü hücrelerden meydana gelen kansorejen hücreler oluşmaz. Kansorejen hücreler hızla çoğalarak kansere yol açarlar. Antioksidanlar kansere karşı vücudumuzu koruyan en önemli doğal koruyuculardır.
Bağışıklık sistemi, insan vücudunu bütün hastalıklara ve virüslere karşı koruyucu kalkanıdır. Toksin sayısı bağışıklık sisteminde artış gösterdiğinde, bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalık tehditlerine karşı vücudu savunamaz. Burada antioksidanlar devreye girer. Antioksidanlar bağışıklık sistemini güçlendirerek savunma kalkanı oluşturur.
Cilt bakımında da antioksidanların önemi büyüktür. Cilt dokularında toksinlerin canlı hücreleri tahrip etmesiyle cilt dokularında ölü hücreler oluşmasına, cildin kendini koruyamamasına ve cilt sarkmalarına yol açar. Cilt dokularında biriken ölü hücreler kanser hücreleri oluşturur. Antioksidanlar cilt hücrelerini korur, kanser hücreleri oluşmasını engeller.
Kan basıncının düzenlenmesinde etkilidir. Kan sıvısı içinde, toksinlerin ve tahrip edilmiş kan hücrelerinin artması kan basıncını artırır. Kan basıncının artması tansiyonun yükselmesine, beyin kanaması geçirilmesine neden olur. Antioksidanlar kan basıncının artmasını engelleyerek tansiyonu düzenler.
Antioksidanlar, vücudumuz için çok faydalıdır. İnsanların erken yaşlanmasını engeller, kap damar yollarında meydana gelen yağlanmayı en aza indiririz. Saydığımız bütün faydaları sağlıklı bir insan vücudu için anahtar konumundadır.
