Günlük hayatımızda spor dışında birçok faaliyet gerçekleştiriyoruz, zamanımızın büyük bir bölümünü de işte veya evde geçiriyoruz. “Neden spor yapmıyoruz?” sorusuna yönelirsek, aslında birden fazla sebep veya bahane ortaya çıkıyor. Bu durum, günlük olarak vakti nerede geçirdiğimiz ile yakından alakalı. Örneğin ev hanımlarını ele alalım, genel olarak ev hanımları vakitlerinin büyük bölümünü ev uğraşlarıyla geçirdikleri için spora ne vakit ayırabiliyorlar, ne de spor yapacak enerjiyi kendilerinde bulabiliyorlar. Bazıları da nasıl spor yapacağını bile bilmiyor üstelik.
İş hayatındaki insanları ele alırsak, zaten sabah erkenden yola çıkıp akşam olduğunda ancak evine varabilen insanlar için durum yine negatif bir etkiye sahip. Bu insanlar da iş hayatındaki stres ve yoğunluktan bir türlü çıkıp kendilerine vakit ayırma gerekliliğini fark edemiyorlar. Oysa spor, günlük hayattaki stresten ve sıkıntılardan, hatta yorgunluktan bile kurtulmanın anahtarı aslında. Günde kendinize spor için ayıracağınız yarım saat, büyük farklar yaratabilir hayatınızda.
Spora Gerçekten Vakit Yok mu?
İnsanlar iş hayatı, aile hayatı derken günlük hayatın koşuşturmacası içinde kendilerini unutma eğilimindeler genellikle. Spor yapmak denilince, ya bir hevesle başlanan spor aktivitesi kısa sürede bitiyor, ya da hiç başlanmadan bir sürü bahane uydurularak vazgeçiliyor. Aslında spor, günlük hayatın vazgeçilmez aktivitelerin en başında olmalı. Bu, fiziksel sağlığın yanı sıra ruhsal sağlık açısından da çok önemli. Günlük hayatta televizyona veya sosyal medyaya ayırdığımız vaktin çok küçük bir bölümünü spora ayırdığımız takdirde, spora vakit ayırmanın çok da imkânsız olmadığını göreceğiz.
